EylemlerimizSendikamız Haber

Direnenen Metal İşçilerine Tokat’tan Destek

2015-0523-tokat-bursa-dayanisma-eylemi-1

EĞİTİM İLKE-SEN (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası), Bursa’daki Renault, TOFAŞ, Coşkunöz ve MAKO işletmelerinde bir süredir devam eden işçi eylemleriyle ilgili Yeraltı Çarşısı üzerinde bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını Eğitim İlke-Sen Genel Mali İşle,  Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Yunus AKKOÇ okudu. Akkoç açıklamasında otomotiv sektöründeki işçilerin başlattığı haklı eylemin sömürü düzeninin gerçek yüzünü bir kez daha açığa çıkardığını belirten AKKOÇ, bu kölelik düzeninin tesadüfi olmadığını, bilinçli bir tercih olduğunu vurguladı.

“Bu mücadele nasıl biterse bitsin sonuçları itibariyle yerelde kalmayan bir tecrübe biriktirecek, kapitalist üretim tarzının sorgulanmasından mücadele yöntemlerine, sendikal hareketlerin biçimlenmesine karşı birçok tartışmayı körükleyecektir.” Şeklinde açıklamasına devam eden Yunus AKKOÇ, “Hak temelinde üretim ve bölüşümü, adil paylaşımı esas alan yeni bir anlayışa yürümesini dilediğimiz mücadelenin emekçilerine selam olsun!” diyerek açıklamasını tamamladı. Eylem boyunca “Sermayenin Değil Rabbimizin Kuluyuz, Emekçiler Köle Olmayacak, Yaşasın Direnen Metal İşçisi, İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek, Metal İşçisi Köle Değildir, Sahte Sendika Bursa’dan Defol” sloganları atılıp tekbir getirildi; pankart ve dövizler taşındı.

Haber : Emre ULUKAYA

2015-0523-tokat-bursa-dayanisma-eylemi-2

Basın açıklamasında okunan metnin tamamı şöyle:

Emeğinin Hakkı İçin Köleci Düzene Direnen Bursa’daki Metal İşçilerinin Yanındayız!

Arkadaşlar;

 Bursa’daki Renault, TOFAŞ, Coşkunöz ve MAKO işletmelerindeki emekçi kardeşlerimiz günlerdir zulüm ve sömürü düzenine karşı ayaktalar.

 Patron ve yandaş sendika kıskacına alınan işçi kardeşlerimizin başlattığı haklı isyan sömürü düzeninin yüzünü bir kez daha açığa çıkarmıştır. Türkiye ihracatının çok büyük bölümünü gerçekleştiren ve sahiplerine servet üzerine servet biriktiren bu sektörde işçiler acımasız bir sömürü çarkı altında çalışmakta ve emekleri çalınmaktadır.

 İşçi kardeşlerimizin beyanlarından da anlaşılacağı üzere bu işletmelerde çalışma süreleri ve üretim artarken işçi sayıları azaltılmış, işçiler kölelik koşullarına mahkûm edilmiştir. Yıllardır çalışan emekçilerin eline yoksulluk sınırının çok az bir miktar üstünde bir ücret geçmekte, çalışma koşul ve saatlerinin acımasızlığı kardeşlerimizin insani bir yaşam sürmesini engellemektedir.

Kardeşler;

 Türkiye’nin ve dünyanın sayılı zenginleri arasına giren Koç Grubu gibi patronlar, bu vahşi koşulları işçi kardeşlerimize dayatmaktadır. Ali Koç gibi patronların kendi beyanları da işçi ücretlerinin eridiği yönündedir. Yani bu kölelik düzeni tesadüfi değildir, bilinçli bir politikanın sonucudur.

 Patron zulmünün kılıfı olarak var olan sendikaların yapısı, niteliği de içler acısıdır. Dünya sendikal hareketinin utanç verici levhalarından biri olarak tarihe geçecek Türk Metal-İş’in işçinin karşısında, sömürünün yanında yer alması kabul edilemez. Satılık sendikaları emekçiler bu isyanlarıyla bir kez daha deşifre etmiş, insanca yaşama talepleriyle hem sahte sendikacılığa, hem patron zulmüne karşı ayağa kalkmıştır.

 12 Eylül darbesinden bugüne derinleşen sermaye yandaşlığı ve emek düşmanlığı şoven söylemlerle pekiştirilmiş, emekçilerin gözü korkutularak sömürü düzenine rıza yaratılmak istenmiştir. Bugün var olan 12 Eylülcü sistem halka başka şeyler anlatırken kolluk kuvvetleriyle sermayenin bekçiliğinde kararlı olduğunu göstermiştir. Bursa’da alınterinin, haysiyetinin peşine düşen emekçiler kara propaganda ve tehditlerle de baş etmek zorunda kalmıştır.

 İşçinin hak mücadelesini üretilmeyen araç sayısı, kazanılamayan milyon dolarlar, yapılamayan ihracat üzerinden değerlendiren sermaye çevrelerinin insanımıza bir böcek kadar bile değer vermediği bir kez daha kanıtlanmıştır. İşçiler her şeyden önce insandır. İnsanların değerleri parayla ölçülmez ancak kapitalistler insan sömürüsü üzerine kurdukları sefih hayatı sürdürmek için sömürüyü derinleştirmekten vazgeçmek istemeyeceklerdir.

Değerli Tokat halkı;

 Bursa’daki emek ve alınteri kavgası toplumsal sindirilmişliği yaran bir özgüven inşası olarak bu toprakların tarihindeki yerini alacaktır. Sahte sendikalara, zalim patronlara ve sermayenin kollayıcısı siyasi düzene karşı bağımsız bir duruş sergileyen işçilerin mücadelesi herkes için her bakımdan öğreticidir.

 Bu mücadele nasıl biterse bitsin sonuçları itibariyle yerelde kalmayan bir tecrübe biriktirecek, kapitalist üretim tarzının sorgulanmasından mücadele yöntemlerine, sendikal hareketlerin biçimlenmesine karşı birçok tartışmayı körükleyecektir.

2015-0523-tokat-bursa-dayanisma-eylemi-3

 Eğitim İlke-Sen olarak emekçi kardeşlerimizin yanında, sahte ve işbirlikçi sendikaların, köleci sermaye sahiplerinin karşısında olduğumuzu ilan ediyor; emeğin, alınterinin düşmanı köleci düzenin halka ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hesap vereceğini herkese hatırlatıyoruz. 

 Ayağa kalkan binlerce emekçinin talepleri yerine getirilmelidir!

 Sahte sendika Türk Metal-İş’ten istifaların önü tehditle kesilemez!

 Hakkını talep ederken işlerinden atılan işçiler işlerine iade edilmelidir!

 Emekçileri köleleştirmek isteyen işveren-siyaset hegemonyası parçalanmalıdır!

 Hak temelinde üretim ve bölüşümü, adil paylaşımı esas alan yeni bir anlayışa yürümesini dilediğimiz mücadelenin emekçilerine selam olsun!

 EĞİTİM İLKE-SEN  İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası adına Yunus AKKOÇ