EylemlerimizManşet

Eminönü’nde eğitime özgürlük eylemi!

Eğitim İlke-Sen, okullarda uygulanan başörtüsü yasağını İstanbul Eminönü Meydanında gerçekleştirdiği bir eylemle protesto etti.

Eğitim İlke-Sen, okulların açıklamasıyla birlikte başlayan başörtüsü yasaklarını ve bazı medya organlarıyla, sendikaların yürüttüğü karalama kampanyalarını protesto etti. İstanbul Eminönü meydanında toplanan grup adına basın açıklamasını Eğitim İlke-Sen MYK üyesi Ahmet Örs okudu. Örs, açıklamasında MEB’in çıkardığı yönetmelikle başörtüsünün İmam-Hatip Liseleri dışında yasaklanmasını İslami değerleri hayatın belli alanlarına hapseden, Allah’ın emirlerini sınırlandıran “ruhbancı bir tavır” olarak değerlendirdi ve “Başörtüsü müslümanlar için asla vazgeçilemez bir değer; yerel ve küresel efendilerin kurduğu dünyaya bir itiraz; özgürlük ve adalet mücadelesinin bir sembolüdür.” dedi.

Ahmet Örs, başörtüsünün siyasi bir malzeme olamayacağını dile getirerek, başörtüsünün her yerde serbest bırakıldığı şeklindeki yaygın kanaatin doğru olmadığını bildirdi. Ahmet Örs, başörtüsü yasağının yanı sıra ısrarla sürdürülen ana dilde eğitim yasağının da, andımız dayatmasının da insanların kimliklerine, varoluşlarına dönük bir saldırı olduğunu, böyle bir dayatma, yasağın kabul edilemeyeceğini belirtti. Eylem boyunca “Bu Sene de Okullar Başörtüsü Yasağıyla Açıldı! Başörtüsüne Şartsız Sınırsız Özgürlük!” pankartlarının yanı sıra çok sayıda döviz taşındı, sloganlar atılıp tekbir getirildi.

Haber: Emre Karaca

Eylemde okunan açıklamanın tam metni şu şekilde:

BU SENE DE OKULLAR BAŞÖRTÜSÜ YASAĞIYLA AÇILDI!

BAŞÖRTÜSÜNE ŞARTSIZ, SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK!

Kıymetli arkadaşlar, hepiniz hoş geldiniz.

Yeni bir eğitim öğretim yılı daha başörtüsü yasağıyla başladı.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda başörtüsü yasak.

Milli Eğitim Bakanlığı geçen yıl çıkardığı yönetmelikle başörtüsünü bir kez daha yasaklamıştı.

Okullarda serbest kıyafet uygulamasına geçileceği iddialarıyla çıkan yönetmelikte başörtüsünün alenen yasaklandığını gördük.

Yasakçılık ve dayatmacılıkla mücadele ettiğini iddia eden AKP hükümeti, iktidarının onuncu yılını başörtüsünü yasaklayan bir yönetmelikle tamamlamıştı.

Arkadaşlar,

“Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik”in 4. maddesiyle başörtüsü yasaklanmıştır. Serbest kıyafet iddiaları da sulandırılmış, velilerin iznine bağlılık şartı düzenlemesiyle okullarda eski düzene geri dönülmüştür.

Şimdi şöyle bir tabloyla karşı karşıyayız:

İmam-Hatip Liseleri dışında herhangi bir okula giden kızlarımızın karşısına başörtüsünü yasaklayan bu yönetmelik çıkıyor.

Şunu söylemeliyiz ki, İmam-Hatip Liseleri ve seçmeli Kur’an dersleri dışında başörtüsünün yasaklanması açık bir ruhbancılıktır, Allah’ın emirlerini sınırlamaktır.

Başörtüsünü yaşamın her alanına sokmayan, onu sadece belli alanlara hapseden bu tavır müslüman insanlara ikiliği dayatan kabul edilemez bir uygulamadır.

Eğitim İlke-Sen olarak bu uygulamayı açık bir şekilde kınıyor ve reddediyoruz.

Arkadaşlar,

Başörtüsü müslümanlar için asla vazgeçilemez bir değer; yerel ve küresel efendilerin kurduğu dünyaya bir itiraz; özgürlük ve adalet mücadelesinin bir sembolüdür.

Bu sembolün, başörtüsü yasaklarının ürettiği mağduriyetler üzerinden iktidara uzanan ve oraya yapışan siyasetin elinde bir malzeme olarak kalmasına müsaade edemeyiz.

Bakanlığın, başını örtmek isteyenleri açık bir yasakçılıkla Anadolu, Fen, Anadolu Öğretmen, Sosyal Bilimler ve Güzel Sanatlar gibi liselerden uzaklaştırarak onlara sadece İmam-Hatip Liselerini dayatması hiçbir şekilde kabul edilemez.

Arkadaşlar,

Başörtüsü yasaklarının her yerde kaldırıldığına dair yaygın bir kanaat var. Yasalar ve uygulamalara bakıldığında bu kanaatin bir şehir efsanesinden başka bir şey olmadığı hemen anlaşılabilir.

Hükümet, bir yandan toplumsal olaylar üzerinden geliştirdiği siyaset dilinde İslami hassasiyet sahibi çevreleri bir blokta toplamanın hesabını yaparken diğer yandan aynı çevrelerin hak ve özgürlüklerini yasaklarla baskı altına alıyor.

Bu çelişki artık net bir biçimde görülmelidir.

Bugün başörtüsü siyasetin elinde rehindir.

İktidar başörtüsü yasaklarını çözmeyip uzun vadeye yayarak kitle desteğini korumaya çalışırken, bazı iktidar karşıtları da halkın başörtüsüne hükümetle kavgaları adına savaş açıyor.

Hak ve özgürlükler yasalarla teminat altına alınmayınca başörtüsü siyasetin elinde bir istismar malzemesi olarak kalmaya devam ediyor.

Bizler müslüman kadının kimliğinin bir parçası olan başörtüsünün bir istismar malzemesi olmasını kabul etmiyoruz.

Her gün kız çocuklarımızın karşısına yönetmelikler ve yasakla vicdan çelişkisi içinde kalmış okul idarecileri çıkıyor.

Bizim sözümüz şudur:

Başörtüsüne ilişkin bütün yasak ve sınırlamalar derhal kaldırılmalıdır.

Bütün kamu görevlilerine ve öğrencilere dönük kılık kıyafet dayatmalarına son verilmelidir!

Arkadaşlar,

Yeni bir döneminin başında olduğumuz eğitimde yasak ve dayatmalar sadece başörtüsü yasağıyla bitmiyor.

Başörtüsü yasağının yanı sıra ısrarla sürdürülen ana dilde eğitim yasağını da, andımız dayatmasını da insanların kimliklerine, varoluşlarına dönük bir saldırı olarak kabul ediyoruz.

Böyle bir dayatma, yasak asla kabul edilemez!

Tevhid-i Tedrisat dayatmacılığının gölgesinde nasıl adalet ve özgürlük dağıtılabilir?

Bugün bir yandan insanların kimliklerine karşı yasak ve zorbalıklar sürdürülürken bir yandan da diğer birçok alanda olduğu gibi eğitim, piyasalaştırılıyor.

Üniversite öğrencilerinin kimlik kartları kredi kartlarıyla birleştirilerek veriliyor.

Öğrencilere banka müşterisi olmak dayatılırken hangi hakikat arayışından bahsedilebilir?

Dini referansları siyasetlerinin malzemesi olarak kullananlar bu çelişkileri fark etmiyorlarsa bize düşen bu dayatmaların karşısında hakikatin yanında durmaktır.

Dostlar,

Başörtüsünü yerel ve küresel angajmanlarının, iktidar hırslarının üzerini örtmek için kullananların aynı zamanda açık bir şekilde başörtüsünü yasakladığı gerçeğiyle artık herkes yüzleşmelidir.

Biz, adil ve özgür bir dünya arzumuzun sembollerinden olan başörtüsünün her alanda şartsız, sınırsız özgür olması için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

Başörtüsünü değersizleştiren söylemlere, uygulamalara karşı duracağız!

EĞİTİM İLKE-SEN

(İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası)