MEB Haber

MEB, uzman öğretmenliği nasıl çözmeli?

TBMM tarafından 30.06.2004 tarihinde kabul edilen 5204 sayılı yasa ile yürürlüğe giren Başöğretmenlik, Uzman öğretmenlik uygulaması bir kez uygulandıktan sonra Anayasa mahkemesi kararıyla durdurulmuş oldu.

Anayasa mahkemesi kararından sonra bir çok öğretmen konuyu yargıya taşımış ve sınav puanı bulunduğu halde kontenjan nedeniyle uzman öğretmen yapılmayanlar ile yüksek lisans ve doktora yapanlar davaları kazanmışlardır.

Davaların sonunun gelmediğini gören MEB 15 Haziran 2011’de yayımladığı yazı ile bu durumdaki öğretmenlere unvan verileceğini açıklamış ve başvurular almıştır.

Bu süreçten sonra Yüksek Lisans yada Doktora eğitimini tamamlayanlar da yargıya başvurmuşlardır. Son günlere kadar da başvurmaktaydılar. Bu davaların büyük bir kısmı sonuçlanmış hatta ve hatta temyiz aşaması Danıştay’da sona eren davalar da mevcut iken Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna(İDDK) gelen temyiz davasında verilen karar tüm hesapları alt üst etmiştir.

İDDK kararında;

Yasama organının Anayasa Mahkemesi kararına uyma zorunluluğu bulunduğunu buna rağmen bir yıl içerisinde düzenleme yapılmadığını, düzenleme yapılmaması sonucu boşluğun yargı kararlarıyla doldurulamayacağına hükmetmiştir.

Şimdi ne olacaktır:

– Kesin kararı çıkan ve temyiz aşaması sona eren kararlarla ilgili olarak idarenin bir tasarruf kullanacağını düşünmüyoruz. Bu öğretmenlerin bu haklarını ellerinden alıp geriye dönük ödemeleri de talep etmesi çok zorlama bir uygulama olacaktır. (Yapabilir mi? Zorlarsa yapar.)

– Kesin kararı çıkmayan davalarda öğretmen lehinde karar beklenmemelidir.

– Kesin kararı çıkıp temyizde olan davalarda da İDDK kararı doğrultusunda yani öğretmen aleyhine sonuç beklemek en mantıklısıdır.

– 15 Haziran 2011 tarihinde bakanlık kararıyla Uzman Öğretmen yapılanlarla ilgili bakanlığın bir uygulama yapmasını beklemek de zorlama bir karar olacaktır. (Yapabilir mi? Zorlarsa yapar.)

– Yüksek Lisans Doktorasını yeni bitirenlere de tavsiyemiz dava açmak için acele etmemeleri noktasında olacaktır.

Buradaki sorun şudur: Bir çok öğretmen yargı kararıyla bu hakkı elde etmiştir. İDDK’da görüşülen öğretmenin dışındakiler bu hakkı ya idare mahkemesi kararıyla yada Temyiz kararıyla elde etmişlerdir. İDDK’nın kararıyla temyizde davayı kaybeden öğretmen ve bundan sonra karar çıkacak öğretmenler bu konunun mağdurları olacaklardır. Bu nedenle kısa sürede çözüm ve eşitlik sağlanmalıdır.

Çözüm nedir?

Hükümet konuyu ele almalıdır ve bir an önce Anayasa Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmelidir.

Hukuk devletinin gereğini yerine getirmek zorunluluktur ve hükümet bu konuda adım atmalıdır. Tüm milletvekillerinin yani yasama organı üyelerinin bu konuda sorumluluğu vardır fakat muhalefetten gelen teklifleri her defasında reddeden hükümetin adım atması en mantıklı çözümdür.

MEB Anayasa mahkemesinin kararından bugüne geçen 5 yıl içerisinde her defasında çalışmalar devam etmektedir diyerek öğretmenleri oyalamıştır. Bu tavrından vazgeçmelidir. Hükümete düşüncesini sunmalı ve sorunun çözümü için girişimde bulunmalıdır.

Bakan AVCI’ya durum açıklıkla izah edilmeli bakanlar kurulu toplantısında tartışılmasını sağlamalıdır.

Nasıl bir çözüm olmalı:

Yıllardır söylediğimiz gibi Uzman öğretmenliğin hiçbir anlamı yoktur. Yani Uzman öğretmen olanla olmayan arasında akademik olarak mesleki bilgi, birikim, donanım, başarı olarak farklılık bulunmamaktadır. Tek farklılık sahip olunan sertifika ve alınan ilave ücrettir.

Yani uzman öğretmenlik sadece adıyla vardır. Eldeki sertifika da sadece yöneticilik gibi değerlendirmelerde puan olarak değerlendirmede işe yaramaktadır. Bu değerlendirme de haklı olarak tartışmalara yol açmaktadır. Çünkü sadece bir kez yapılan bir sınav ve uzmanlık değerlendirmesi öğretmenler arasında ayrımcılığa yol açmaktadır.

Bu nedenlerle öğretmene Rütbe takmayı çağrıştıran Uzman Öğretmenlik gibi unvanlar kaldırılmalıdır. Bugün bu tazminatı alan öğretmenlerin hakları alınmamalı diğer öğretmenlere de bu hak verilerek 7 yılını dolduran öğretmenlere Uzmanlık tazminatı, 15 yılını dolduranlara da başöğretmenlik tazminatı ödenmelidir.

Böylece;

– Ücrette adalet sağlanmış olacaktır…

– Bir kez yapılan sınav sonucuna ve değerlendirmelere göre verilen belgelerin sağladığı avantajlar kaldırılacak ve öğretmenler arasındaki farklılık giderilmiş olacaktır.

– Öğretmenler anlamsız bir şekilde rütbe verilmesi uygulamasına son verilmiş olacaktır.

Maksut BALMUK

Memurlar.net