FaaliyetlerimizManşet

Soyut anlayışlarla mücadele olmaz

28 Şubat’ın yıldönümü vesilesiyle düzenlenen bir panele katılan Eğitim İlke-Sen Genel Başkanı Doğan Özlük, soyut bir din anlayışına dayalı mücadele verilemeyeceğini vurguladı

Özgür Yazarlar Birliği, “28 Şubatın Yıldönümü Vesilesiyle Bir Yol Haritası Tartışması: İslamcılık Ne Önerebilir?” başlıklı bir panel ve forum düzenledi. İstanbul’da düzenlenen program, ÖYB’nin bir süredir “Neoliberal Dönemde İslamcılık Tartışmaları” üst başlığıyla düzenlediği konferans, seminer ve paneller serisinin kapanış programının ilk panelinde Eğitim İlke-Sen Genel Başkanı Doğan Özlük de konuşmacı olarak katıldı.

“İnsan olmadan Müslüman olunamayacağına inanan biri olarak İslam’ın tevhid ve adalet emrini önemsiyorum. Bizim imtihamızın da bu emri hayatın tam merkezine nasıl taşıyacağımızdır.” vurgusunu yapan Özlük, “Hakikati bir bütün kabul edip, nasıl onun parçalanamayacağına inanıyorsak, bu hakikatin nasıl ete, kemiğe büründürüleceğini de düşünmek zorundayız. Yoksa soyut bir tevhid anlayışından hareket eden bir İslam, Müslümanlık, İslamcılık –adını ne koyarsanız koyun- olamaz.” dedi.

Konuşmasının devamında ise şunları ifade etti: “İnsanların ezildiği, haksızlığa uğradığı, emeğinin gasp edildiği alanlarda tepkisiz kalan bir din anlayışı mümkün müdür? Sendikal mücadele de bizim için böyle bir bağlamda değerlendirilmektedir. Çabamızı sistemin eksiklerini kapatmak, onu reforme etmek için değil onu değiştirmek için sergilemek zorundayız. Bunun için sendikal anlamda neler yapılabileceği konusunda ise hazırladığımız tüzüğün genel amaçlarını, aynı zamanda bir yol haritası olarak teklif ediyoruz.”

Eğitim İlke-Sen’in, sendikal mücadeleyi bütünsel bir sosyal adalet mücadelesi bağlamında değerlendirmek gerektiğini söyleyen Doğan Özlük, bunun için de insanın izzeti ve onuruyla bağdaşmayan her türlü haksızlığa, ifsada ve sömürüye karşı adalet, özgürlük ve emek mücadelesi vermenin önemine değindi. Bu mücadele sürecinde eğitimin; sistemin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik boyutlarından bağımsız değerlendirilemeyeceğine dikkat çeken Özlük, insana dair her şeyi kapitalist ekonomi modeline uygun biçimde dönüştürmeyi hedefleyen neoliberal politikalara bütün boyutlarıyla karşı çıkar çıkmanın gerektiğini belirtti.

Kapitalizmin “ihtiyaçlar sınırsız, imkânlar sınırlıdır” tezine karşı ihtiyaçların sınırlı, imkânların ise yeterli olduğuna inandıklarını belirten Doğan Özlük, çözüm olarak da hakça bölüşümü ve adil paylaşımı savunduklarını ifade etti.