AçıklamalarımızManşet

Sözleşmeli Değil Güvenceli Çalışma! Öğretmen Alımlarında Mülâkâta Hayır!

 

Ağustos ayında Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen atamalarının bundan böyle sözleşmeli yapılacağını ilan etmesinin ardından yeni bir uygulama olarak 2016 Eylül mülâkâtları yapılıp sonuçlar ilan edildi.

Öncelikle her zaman belirttiğimiz bir hususun altını çizmek istiyoruz: İş güvencesini iptal eden, öğretmen ya da başka bir meslek grubu olsun fark etmeksizin kamu çalışanlarını tam itaat altına almayı amaçlayan böyle bir düzenleme asla kabul edilemez. EĞİTİM İLKE-SEN olarak daha önce yaptığımız açıklama ve protestolarda meselenin buradan ele alınması gerektiğini ısrarla vurguladık.

Piyasacı bir anlayışla kamuyu dizayn etmek ve devleti bir şirket gibi yönetmek iddiasındaki irade için bu uygulama aslında uzun bir geçmişe sahip bir projedir. Bu proje şimdi hayata geçmiş bulunuyor.

Türkiye’deki bütün emek örgütlerinin güvenceli çalışmayı ortadan kaldıran, her türlü itaati dayatarak kişilerin iradesini ipotekleyen bu uygulamaya karşı çıkması gerekmektedir. Mevzunun asıl olarak buradan ele alınmadığı, dayatmacılıkla sürdürülen piyasacılığın görülmediği hiçbir değerlendirme derde deva olmayacaktır.

Öğretmen atamalarının mülâkâtla gerçekleştiriliyor olması ise başka bir fecaattir. Bir türlü standartlaştırılamayan öğretmen atamalarında her geçen gün daha adil bir uygulamaya gidilmesi gerekirken bunun tamamen aksi istikametinde uygulamalar yapılmaktadır.

Her türlü kamu personeli alımında, görevde yükselmelerde, idareci atamalarında, araştırma görevlisi başvurularındaki mülâkât şartının ülkemizde ne anlama geldiği halkımızın her ferdi tarafından bilinmektedir.

Liyakat taleplerinin bu şekilde karşılanacağı iddiası tümüyle boştur. On binlerce kamu personelinin işlerinden el çektirildiği 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde birçok adaletsiz uygulamanın yapıldığı bizzat devlet yetkilileri tarafından defaatle dile getirilmişken bunlara sürekli yenilerinin ekleniyor oluşu çarpıcı bir çelişkidir.

Mülâkâtın açık torpil olduğu yönündeki toplumsal algı boş değildir. Adam kayırmanın, yandaşçılığın yaygınlık kazandığı bir vasatta adayların, farklı yapılardaki yüzlerce komisyon önünde hangi adil kriter ve değerlendirmelere göre mülâkâttan geçeceği belirsizdir. Mülâkât sonuçlarında ortaya çıkan tabloda gördüğümüz odur ki sınavlarda yüksek puan almış birçok aday kendini komisyonlara “kanıtlayamadığı” için düşük puanlarla elenmiştir. Bu çerçevede yapılan itirazların da karşılıksız kaldığı görülmektedir.

ÖYP’lilerle ilgili düzenlemede de nispeten daha adil olan bir alım biçimi terk edilmişti. Bütün bu süreçler birbirini takip etmekte, başta belirtiğimiz “güvencesiz-itaatkâr” çerçeve ortaya çıkmaktadır.

EĞİTİM İLKE-SEN olarak bütün kamu kurumlarıyla birlikte öğretmenlikte de sözleşmeli çalıştırmanın iptal edilerek mülâkâtın kaldırılmasını, objektif sınavların esas alınmasını, güvenceli çalışma koşullarının oluşturulmasını istiyoruz.

Şüphesiz ki Allah adaleti emreder.

EĞİTİM İLKE-SEN YÖNETİM KURULU