EylemlerimizManşet

Yasakçı yönetmeliğe hayır!

Eğitim İlke-Sen ve TOKAD mensupları, Tokat Yeraltı Çarşısı üzerinde gerçekleştirdikleri eylemle ilk ve orta öğretim kurumlarında başörtüsünü bir kez daha yasaklayan MEB yönetmeliğini protesto etti.

Eylemde basın açıklamasını Sedanur Tokel okudu. Tokel açıklamasında, 11 yıllık iktidarı boyunca başörtüsü yasağına karşı köklü düzenlemeler yapmayan AKP’nin, ocak ayında yayımladığı yönetmelikte ilk ve orta öğretimde başörtüsünü zaten açık bir şekilde yasakladığını; şimdi de başka bir düzenlemeyle yasağı kalıcı hale getirdiğini söyledi.

Eylem boyunca “Başörtüsüne Şartsız Sınırsız Özgürlük – Eğitimde Yasaklara Dayatmalara Son” pankartlarının yanı sıra “Başörtüsünü Yasaklayan MEB Yönetmeliğine Hayır” gibi çok sayıda döviz taşındı, “28 Şubat okullarda sürüyor, Yasakçı yönetmelik geri çekilsin, Yasakçılar istifa!” gibi sloganlar atıldı, tekbir getirildi.

Eylemde okunan açıklamanın tam metni:

Başörtüsünü ikinci defa yasaklayan MEB yönetmeliğine hayır!

Değerli basın mensupları, duyarlı kardeşlerimiz,

AKP Hükümeti başörtüsü hususunda kaçak güreşmeye, yasağı çözmek yerine yer yer pekiştirmeye dönük adımlar atıyor.

11 yıllık iktidarı boyunca başörtüsü yasağına karşı köklü düzenlemeler yapmayan AKP, ocak ayında yayımladığı yönetmelikte ilk ve orta öğretimde başörtüsünü açık bir şekilde yasaklamıştı. Şimdi de başka bir düzenlemeyle yasağı kalıcı hale getirdi.

Başörtüsü yasaklarının ortaya çıkardığı mağduriyeti siyasi malzeme olarak kullanmaktan çekinmeyen iktidar partisinin bu ikiyüzlü politikası utanç vericidir!

Kıymetli arkadaşlar,

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ve özel okullardaki öğrencilere serbest kıyafet uygulamasını getiren yönetmelik, 2013/5125 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden düzenlendi.

Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile yönetmeliğin ikinci maddesi “Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz. Ancak, okul yönetimi ve okul-aile birliğinin koordinatörlüğünde, 4. maddede yer alan sınırlamalara aykırı olmamak kaydıyla, velilerin yüzde ellisinden fazlasının muvafakati alınarak ilgili eğitim-öğretim yılı için okul kıyafeti veya kıyafetleri belirlenebilir.” şeklinde değiştirildi.

Buna göre, yönetmeliğin 4. maddesindeki “Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz.” hükmü devam edecek.

Başka bir ifadeyle kıyafet serbest olsa bile başörtüsü yasak olacak!

Kılık-kıyafet konusunda tercihi velilere bırakan Bakanlar Kurulu’nun, başörtüsünü yasaklamasını şiddetle kınıyor, bu düzenlemeyi kabul etmediğimizi buradan açık bir şekilde ilan ediyoruz.

Arkadaşlar,

Değişik vesile ve siyasi kaygılarla tabanının dini hassasiyetlerini harekete geçirmek için başörtüsüne dönük saldırıları dile getiren; kendi kızının 28 Şubat döneminde yurt dışında okumak zorunda kaldığını ifade eden başbakanın ve onun yönettiği hükümetin milyonlarca kızımızın başörtüsünü açıkça yasaklaması başka ve topyekûn bir saldırı ve taciz biçimi değil midir?

Bugün 28 Şubat saldırganlığıyla hesaplaştıklarını iddia edenlerin 28 Şubat’ın yasakçı zihniyetine nasıl gömülüverdikleri iyice açığa çıkmıştır. İktidarlarının 11. yılında ikinci kez ve pekiştirerek yasağı genç kızlarımıza dayatanları Rabbimize ve halkımızın vicdanına havale ediyoruz.

Arkadaşlar,

Bu düzenlemenin anlamı şudur: Başını örterek okumak isteyenler İmam-Hatiplere gitsin! Ya da sadece okullarındaki seçmeli Kur’an derslerinde başlarını örtsünler!

Kimse kusura bakmasın bu tam bir ruhban tavrıdır! Başörtülü okumak isteyen kızlarımızı Fen Liselerinden, Sosyal Bilimler Liselerinden, Anadolu Liselerinden, Anadolu Öğretmen Liselerinden uzakta kalmayı dayatan bu uygulama açık bir ayrımcılıktır, zulümdür; halkı sınıflara ayırmaktır.

Arkadaşlar,

Küresel ve yerel egemenlerle geliştirdiği işbirlikçi politikalarını halkın İslami hassasiyetleri üzerinden geliştirdiği söylemlerle meşrulaştırmaya çalışan AKP iktidarı artık başörtüsünü, İslami değerleri diline dolamayı bırakmalıdır.

Şu bilinsin ki bizler, Rabbimizin emirlerini keyfi muameleye tabi tutanlara, onu kendi politik çıkarları için değersizleştirenlere karşı durmaya devam edeceğiz! Kimsenin başörtülü öğrencilere, kamu çalışanlarına yasak duvarları örmesine izin vermeyeceğiz!

Başörtüsünün, hayatı adalet üzere inşa edecek İslami değerlerimizin bir sembolü olduğuna inanıyoruz. Bu sembolü toplumsal hayatın bazı alanlarından uzağa atmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

Arkadaşlar,

Danıştay’ın 28 Şubat sürecinde görevinden uzaklaştırılan başörtülü bir öğretmenin görevine iadesine itiraz eden MEB müşavirini görevden uzaklaştıranlar şimdi milyonlarca öğrencimizin başörtüsünü yasaklarken ne yapacaklar? Getirdikleri serbest kıyafet uygulamasını da ikide bir değiştirerek ellerine yüzlerine bulaştıranlar da topyekûn istifa edecekler mi? Bu zulmün faturasını kim ödeyecek?

Küresel arenada güç ve kudret imajı üretenlerin insanların inancıyla ilgili temel bir alanda inisiyatifi öğrenci velilerine ve okul idarecilerine bırakarak sorumluluktan kaçması korkakça ve ikiyüzlüce bir tavırdır. Hükümet bu uygulama için halktan özür dilemeli ve bütün başörtüsü yasaklarını şartsız sınırsız kaldırmalıdır.

TOKAD & EĞİTİM İLKE-SEN

adına

Sedanur Tokel