Ahmet ÖrsEğitim YazılarıManşet

Hakikate götüren yeni bir talep süreci

Hak ve hakikat merkezli bir öğrenim/eğitim süreci bu topraklardaki dayatmadan dolayı zaten kendisinden bahsedilen bir mesele olmaktan çoktan çıktı.

Bu dayatma biliyoruz ki sadece bu topraklara has bir mevzu değil. Bütün bir yeryüzü hakikatsizliğin pençesinde kıvranıyor.

Kur’an’da il(i)m doğrudan “tevhid” ile bağlantılandırılır. Tevhidin farkına varamayan bir bilme esasen doğrudan “cehl” içre olma hâlidir ve kendisinden sıyrılma imkânı aynı hâl üzre kalındığında mümkün değildir.

Bu gün insanlık, Seyyid Kutup’un gösterdiği cehennemî uçurumunun dibine doğru sür’atle yuvarlanıyor.

Cehlin fethettiği kaleler çoğalıyor.

İslam dünyası büyük bir kuşatma altında. Bütün târ u mâr olmuşluğunun yanı sıra bir dinamizm taşıyor bağrında ki o yüzden kuşatma durmaksızın sürdürülüyor.

Eğitim süreçleri bu fiili kuşatmanın zihinsel zeminini tahkim etmekle yükümlü.

Post/Modern cahiliye kapitalist usullerle şeytanî işleyiş ve ilerleyişine devam ediyor.

Bütün bunlar olurken şeytanın sağdan sağdan çokça yanaşması cârî işleyişin en belirgin özelliği olarak karşımızda duruyor.

Denilsin ki rekabet, yarış, daima kazanmak ve dünyada birkaç adım öne geçmek zamanın ruhudur.

Denilsin ki bütün hakikat takipçilerinin zamanı geçmiştir.

İşte o ruh bizimçün çürütücüdür, kerihtir.

Onu terk ettiğimiz gün, hak ve hakikat dolayımına sarılıp sarmalandığımız gün, yeniden cehl hâlinden kurtulup tevhide erenlerden olabileceğiz.

İşte o aşamada Post/Modern durumların afallattığı, kapitalist sürümlerin şaşkına çevirdiği bilinç/sizlik hâli derdest olacaktır.

Çocuklarını bu temel mevzuları sorgulamadan koşturarak okullara itekleyenler derin bir kaybediş ve hüsranın içindedirler.

Okuma yazma dahî bilmeyen Habeşli köle Bilal ilm ehli iken Mekke’nin ulu kişisi Ebu’l-Hakem cehaletin menbaı vazifesine dûçâr olmuştu.

Tevhidi bilemeyen çaresizin diploması fevkalade iken o diplomanın hak nazarında hiçbir karşılığı yoktur.

Bilal ilm ehlinin önderlerindendir.

Hakikatin yılmaz takipçisi, yeryüzüne adalet getirenlerin gözü kara savaşçısı idi.

Kerih olandan sıyrılıp vahiyle buluşarak zulmün karşısında topyekun bir intifada bilincini kuşanacak talep etme süreci niy’etine…