İçişleri Bakanlığı’nın yasakçı genelgesi iptal edilsin
12 Eylül 1980 askeri darbesine ve 28 Şubat darbe sürecine yönelik bir davaların söz konusu olduğu bir dönemde, gerek 12 Eylül gerekse 28 Şubat dönemini aratmayan uygulamaların devam etmesi büyük bir çelişkidir.
Sorun, bu darbe süreçlerinden sadece birkaç aktörün tutuklanıp; o günden bugüne devam eden zihniyetin ise yargılanmamasıdır. Faillerin tutuklanıp, zihniyetlerinin hâlâ geçerliliğini muhafaza etmesinin ne izahı mümkündür ne de kabulü!
İçişleri Bakanlığı tarafından kamu görevlilerinin yaz dönemindeki kılık-kıyafetine ilişkin gönderilen genelge, 12 Eylül ve 28 Şubat zihniyetinin tipik bir örneği olmuştur. Bakanlık tarafından hazırlanan ve valiliklere gönderilen yazıda kamu kurum ve kuruluşlarında başörtülü personele izin verilmemesi istenerek, “Bayan personelin başı tamamen açık olacak. Saçlar taralı ve düzgün görünecek.” ifadelerine yer verilmiştir. Bakanlığın genelgesinde bir kez daha tezahür eden bu baskıcı, dayatmacı, faşist zihniyeti şiddetle kınıyoruz.
Eğitim İlke-Sen olarak kurulurken kamuoyuna deklare ettiğimiz gibi böyle bir zihniyeti, sahibi kim ya da kimden olursa olsun asla kabul etmeyeceğiz. Yine tüzüğümüzde belirttiğimiz gereği, başörtüsü yasağına karşı her türlü muhalefeti ve mücadeleyi sergileyeceğiz.
Yönetenlerin kimliğine bakmaksızın yalnızca hakkın ve doğrunun savunacağız. İşte bu sebeple kamu sendikaları olarak başlattığımız boykota devam ediyoruz. Nasıl ki 1982 yılından beri yürürlükte olan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik” hakkında sivil itaatsizliğimiz devam ediyor, mevcut genelgeye karşı da aynı tavrı sürdüreceğiz.
Ne kamu çalışanları için ne de öğrencilerimiz için getirilen hiçbir yasağı kabul etmeyeceğiz. İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge, mevcut kılık-kıyafet yönetmelikleriyle birlikte derhal iptal edilmelidir. Bunun için ne anayasa değişikliğine gerek vardır ne de kanun değişikliğine.
AK Parti Hükümeti, Bakanlar Kurulu kararıyla utanç vesikası olarak halen yürürlükte olan bu yönetmeliği ivedilikle kaldırmak, yıllardır sürüncemede bırakılan bu yasağı sonlandırmak zorundadır.
EĞİTİM İLKE-SEN
İLKELİ EĞİTİM VE BİLİM ÇALIŞANLARI DAYANIŞMA SENDİKASI
Allah razı olsun,güzel bir yazı.Gerçekten de yasal düzenlemeler yapılmadan bu işin olmayacağı açık.
Arkadaşlar! İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı kıyafet konusundaki utanç yönetmeliğini bir Müslüman olarak protesto ediyorum. Ayrıca oylarımızı devşirmek için yıllardır umutlarımızı kullanan ve Müslümanların problemlerini çözme adına kayda değer adım atmayan iktidar, mahcubiyeti bir tarafa atmış vahim bir kıyafet genelgesi emir buyurarak onurumuzla dalga geçmektedir. Tüm sendika üyelerini hükümeti protestoya davet ediyorum. Yıllardır anayasa ile oyalandığımız yetmiyormuş gibi şimdi de kalkmış kadınlarımızın tesettürünü tanzim etmeyi kendinde hak olarak gören iktidar ne zaman hakkaniyet ve demokrasi söyleminin esasatıyla barışacaktır. Tüm Müslüman öğretmenlerin nasıl bir iktidar zihniyetiyle karşı karşıya olduğu hem görülmeli hem de gösterilmelidir. Anti-kapitalist her Müslüman öğretmen, devrimci önder Hz. Muhammed’in yolundan gitmesinin gereği olarak bu abdestli kapitalist yönetim anlayışının kıyafet yönetmeliğini reddetmelidir. Hiçbir devlet, iktidar, hükümdar bizim için “ rab, ilah ve melik” değildir.