Eleştirel PedagojiManşet

Sınav sistemi dikiş tutmuyor!

Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni eğitim-öğretim yılına sorunlarla girdik.

Belirsizliklerin, model arayışlarının, hızlı değişikliklerinin arasında allak bullak olmuş bir eğitim sistemi ve bu sisteme her yıl verilen milyonlarca yeni kurban…

Bu çıkmazı aşmak, mevcut hali düzeltmek için yapılan müdahaleler ise çözüm yerine yalnızca yeni sorunları beraberinde getiriyor.

Anlayacağınız, ilk düğme yanlış iliklendiği için gerisi de kaçınılmaz olarak yanlış geliyor.

Gerçi düğmeler doğru iliklenseydi dahi, ben bu tektipçi milli eğitim gömleğinin dikildiği günden beri bize uymadığını düşünenlerdenim.

Dikiş tutmaması da, iki yakasının bir araya gelmemesi de öncelikle bundan galiba…

Asıl konuya gelirsek…

Biliyorsunuz, bu yıla da yeni bir dikiş ile başladı milli eğitim.

Liseye geçişte, sınav sisteminin eski dikişleri sökülüp yeniden başka bir stilde dikildi.

Böylece yaklaşık 1,5 milyon aileyi ilgilendiren önemli bir karar, her zaman olduğu gibi son dakikada, gündemimize pat diye düşüverdi!

2003 yılından beri sınav sistemi 6. kez değişti.

Bu değişiklik ile öğrencilerin seviyelerinin belirlendiği iddiasındaki SBS kalktı, yerine kısa adı TEOG olan ‘Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş’ sistemi geldi.

Sistem, sınavla başka bir okula geçmeyi düşünmeyen öğrencileri de etkiliyor, çünkü TEOG notlarının karne notlarına da etkisi söz konusu.

Dolayısıyla “sınava girmeyeceğim” gibi bir tercih hakkınız hiç kalmıyor.

İlla ki bu yarışçı, rekabetçi sınav sistemine gireceksiniz, gönülsüzseniz zorla!

Çünkü Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji, İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinden karne notunuzun düşük olmasını istemiyorsanız, mecburen merkezi sınavlara gireceksiniz.

MEB’in açıklamalarına göre, yeni sistem kapsamında öğrencilere bu derslerden fazladan bir sınav yapılmayacak, bunun yerine okullarda aldıkları bu altı dersin her dönem birer sınavı okul yerine MEB tarafından uygulanacak.

Merkezi sınav puanları; Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji ile Yabancı Dil için ikinci yazılı yerine; TC İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi içinse birinci yazılı yerine geçecek.

Bir bakıma, bu yeni uygulamayla istisnasız tüm okullar, tamamen sınav merkezli faaliyet gösteren kurumlara dönüşmüş olacak.

Dershaneler kaldırılırken dershanecilik mantığı tüm okullara yayılacak!

Başka bir ifadeyle, dershaneler kapatılırken, tüm okullar dershane olacak!

Oysa sorun dershanelerde değil, bu dershanecilik mantığında değil mi?

Çocukları sürekli bir yarışa zorlayan, eğitimin, öğrenimin anlamını ve ruhunu öldüren, “güçlü olanın öne çıktığı” bu piyasa rekabetçisi darwinist mantıkta…

Üstelik böyle bir sınav sistemi, asla kâğıt üstündeki gibi işlemeyecek.

Çünkü okullar her türlü fırsat ve imkân eşitsizlikleriyle dolu.

Aynı şekilde öğrenci ve aileler arasında da bir dolu eşitsizlik hüküm sürüyor.

Eğitimde Reform Girişimi uzmanlarında biri, bu konuda yaptığı açıklamada “uygulamanın arkasında Iğdır’daki 8. sınıf öğrencisi de Aydın’daki 8. sınıf öğrencisi de kasım ayında matematik dersinin ikinci sınavı yapılırken öğretim programının aynı noktasındadır, aynı yere gelmiştir, öğretmenleri, okulları onları aynı noktaya getirebilecek koşullara sahiptir gibi bir varsayım var.

Bu varsayımın doğru olmadığını en fazla bilenlerin MEB yetkililerinin olması gerekir.

Biz ERG olarak Türkiye’yi dolaşıyoruz, öğrenciler, öğretmenler, müdürler, yetkililerle görüşme halindeyiz ve bizim gördüğümüz tablo bu değil.

Dolayısıyla doğru olmayan bu varsayım bizi doğru sonuçlara götürecek mi, bilemiyorum.

Öyle görünüyor ki, en dezavantajlı olan, eğitime en fazla ihtiyacı olan ama en az erişebilen öğrenciler bundan en fazla zararı görecekler.” demişti.

Bu, yeni sistemin ilk akla gelen sorunu.

Uygulamaya geçildiğinde buna daha birçok yeni sorun eklenecektir.

Tabi maddi imkânı yerli yerinde olanlar, mevcut sistem içinde yine kendilerince çözümleri hızla üretip, birkaç adım öne geçmeyi yine başaracaklardır.

Olan, yine milyonlarca dar ve düşük gelirli, yoksul ve emekçi ailelerin çocuklarına olacaktır!

BEYTULLAH ÖNCE

Kaynak: Sakarya Yenihaber