EylemlerimizManşet

Sosyal adalet! Hakça bölüşüm, adil paylaşım!

Eğitim İlke-Sen ve TOKAD yılın ilk gününde gerçekleştirdikleri eylemle 2013’te uygulanacak 774 liralık asgari ücreti protesto etti.

Eylemde basın açıklamasını EĞİTİM İLKE-SEN Genel Sekreteri Cemil Arslan okudu. Arslan açıklamasında köleci uygulamaların iktidar ve sermaye ortaklığında sürdürüldüğünü söyleyerek iktidarın, ülkenin her tarafında eylem ve direnişlerle seslerini yükselten emekçileri duymak yerine sermayenin dediğini yaptığını belirtti.

Ülkenin her geçen gün sermayenin yağmasına daha çok açıldığını ifade eden Cemil Arslan, 6 milyona yakın asgari ücretlinin ve yine milyonlarca kayıt dışı çalışanın da bu yağma ve sömürü düzeninin bir parçası olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Okul masrafları için yavrularımız çalışmak durumunda kalıyor. Eğitim çağlarında çalışma hayatıyla okul arasında koşturup duruyorlar. Aileler, çoluk çocuk çalışmak, insanlık dışı bir hayat sürmek zorunda kalıyor. Aileye değer verdiğini iddia eden muhafazakâr iktidar çocuklarımızın pamukta, fındıkta, tekstil fabrikalarında, inşaatlarda ucuz iş gücü olarak sömürüldüğünü, hayata mağlup başladığı gerçeğini görmezden geliyor. Yoksul aileler evlatlarına ne giydireceklerinin hesabını yapmaktan okullarda serbest kıyafet uygulamasını sevinçle karşılayamıyor.”

Eylem boyunca “Asgari Ücret Köleliktir”, “Asgari Ücret Değil Hakça Bölüşüm Adil Paylaşım”, “Açlık Sınırı 1000 Asgari Ücret 774 Lira” pankartlarının yanı sıra “Kölelere Özgürlük, Kapitalizme Kul Olma, Asgari ücret Azami Köleliktir, Ekonomik Sömürü Düzenine Hayır, Sermayeye Kepçeyle Emekçiye Çay Kaşığıyla, Emekçiler İktidar ve Sermayenin Kölesi mi, Hakça Bölüşüm Adil Paylaşım, Kapitalizme Kul Olma, Asgari Ücret Azami Köleliktir” dövizleri taşındı ve “Emekçiler Köle Olmayacak, İktidar Sermaye Kölelikte Birleşti, Yıllar Geçiyor Kölelik Bitmiyor, Yıllar Geçiyor Sömürü Sürüyor, İşçiler Direnecek Sermaye Yenilecek, Allah Adaleti Emreder, Asgari ücret Köleliktir, Uyan Diren Özgürleş, Hakça Bölüşüm Adil Paylaşım, Talana Yağmaya Sömürüye Son, Yağmacı Sermaye Düzenine Hayır, Kahrolsun Kapitalist Yağma Düzeni, Rekabet Değil Dayanışma ” sloganları atıldı, tekbir getirildi.

Haber: Mustafa Özeke

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:

ASGARİ ÜCRET KÖLELİĞİNE SON! HAKÇA BÖLÜŞÜM ADİL PAYLAŞIM!

Değerli arkadaşlar,

Emekçilerin mücadelelerine, direnişlerine rağmen iktidar ve sermaye sahipleri asgari ücret köleliğinin sürmesine karar verdiler: Körelmiş vicdanların, köleci zihniyetlerin kölelik uygulaması 2013 yılında 774 liradan!

Arkadaşlar,

Hükümetin daha önceden bütçe için %3+3 diye öngördüğü asgari ücret artışı ulufe izlenimi içerisinde % 4.1 + 4.4 şeklinde gerçekleşti. Şunu biliyoruz ki asgari ücretin bu oranlarda artırılması sermaye çevrelerinin taleplerine teslimiyetten başka bir şey değildir. Bu uygulama, halkın geniş kesimlerinin oy verdiği AKP iktidarının gerçekte sermayeye nasıl hizmet ettiğinin açık kanıtıdır.

Biliyorsunuz daha önce Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Asgari ücret 1000 lira olursa batarız!” diyebilmişti. Evet, asgari ücretin 1000 lira olmasının bu gidişle daha çok zaman alacağı görülüyor. Sermaye çevrelerinin, azgın iştahların batması yerine geniş emekçi kitlelerin açlığa, sömürüye, zulme mahkûm edilmesi iktidar tarafından bir kez daha uygun görülmüştür.

Duyarlı Tokat halkı,

Biz buradan yıllardır haykırıyoruz; vicdan sahibi insanlar, taşeron işçiler, sendikalar, bütün emek çevreleri yıllardır ülkenin dört bir yanından haykırıyor ve insan gibi yaşayacak bir ücret talep ediyorlar. İktidar ve sermaye çevreleri ise kâr hırsı ile daha çok kazanmanın peşine düşüp bu taleplere kulaklarını tıkıyorlar.

Sözde IMF’den bağımsızlaştığını iddia eden hükümetin IMF tavsiyeleri doğrultusunda hareket ettiğini ve asgari ücreti düşük düzeyde tutmaya kararlı olduğunu görüyoruz. Yine çalışanların, IMF tavsiyeleri doğrultusunda sosyal hakları tırpanlanmakta, emeklilik ve sigorta şartları ağırlaştırılmaktadır.

Ekonomi Bakanı Mehmet Çağlayan’ın Türkiye’nin ucuz iş gücüne sahip olduğunu söyleyerek yabancı sermayeyi ülkeye davet ettiğini de hatırlıyoruz arkadaşlar. Halkının, küresel sermayenin açık bir kölesi durumuna düşmesini isteyen bir zihniyetten bahsediyoruz. Sermayenin dini imanı olmaz diyenlerin bu pervasızlığına şaşmamalı!

Arkadaşlar,

İktidar ve iş çevreleri 6 milyona yakın asgari ücretlinin ve onların bakmak zorunda kaldığı en az bir o kadar insanın ne kadar zam alacağını belirlemek için her sene güya komisyon toplayıp orta oyunu oynuyorlar. Kendilerinden 5’er komisyon üyesi belirleyen bu çevreler, işçileri temsil eden sadece 5 üyeye karşı baştan bir üstünlük sağlayarak kendi taleplerini her zaman dayatıyorlar.

Hâlbuki bu süreç bir toplu görüşme ve sözleşme süreci olmalıdır. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren önemli bir sürecin böyle bir göstermelikle gerçekleştirilmesi emekçileri alaya almak demektir. Onlar adına karar vermek patronların işi değildir. Emekçileri insan gibi çalışacak koşullardan mahrum edenlere karşı emek çevreleri artık birlikte hareket etmeli, asgari ücret görüşmelerini büyük bir toplu sözleşme sürecine çevirmeli, inisiyatifi sermaye ve iktidar çevrelerinden geri almalıdır. Bunun yolu ise ancak direniş ve dayanışmadır.

Arkadaşlar,

Ülke her geçen gün sermayenin iştahına, yağmasına teslim ediliyor. Emek sömürüsünden tabiatın yağmalanmasına, kamu varlıklarının sermaye çevrelerine peşkeş çekilmesine kadar koşar adım sürdürülen bir talanla karşı karşıyayız. Milyonlarca insanımızın kayıt dışı çalıştığı, asgari ücret düzeyinde bir maaş ve sosyal güvenceye bile sahip olamadığı bir vasattayız.

İnsanlar çocuklarının en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Okul masrafları için yavrularımız çalışmak durumunda kalıyor. Eğitim çağlarında çalışma hayatıyla okul arasında koşturup duruyorlar. Aileler, çoluk çocuk çalışmak, insanlık dışı bir hayat sürmek zorunda kalıyor. Aileye değer verdiğini iddia eden muhafazakâr iktidar çocuklarımızın pamukta, fındıkta, tekstil fabrikalarında, inşatlarda ucuz iş gücü olarak sömürüldüğünü, hayata mağlup başladığı gerçeğini görmezden geliyor. Yoksul aileler evlatlarına ne giydireceklerinin hesabını yapmaktan okullarda serbest kıyafet uygulamasını sevinçle karşılayamıyor.

Arkadaşlar,

Bizler asgari ücret köleliğine karşı şimdiye kadar karşı koyduk, şimdiden sonra da karşı koymaya devam edeceğiz. Kapitalist yağma düzeninin insanımızı ezip sömürmesine son vermeye kararlıyız. Acımasız rekabet ortamı yerine çalışanı ve işvereniyle birlikte herkesi dayanışmaya davet ediyoruz.

Başta İslami hassasiyetleri olan çevrelere sesleniyoruz: Allah’ın size verdiği nimetleri çalışanlarınızla birlikte adil bir şekilde paylaşın! İnancınızda samimi iseniz kazandığınız ekmeği hakça bölüşün! İşçi-patron ikileminin dışında ayrı, eşit ve adil bir dünya kurun! Şunu hatırlayın ki dünya hayatı geçicidir, kalıcı olan yurt ise ahiret yurdudur ve şüphesiz ki Allah yapıp ettiklerinizden sizi hesaba çekecektir!

Bir başka çağrımız da iktidar sahiplerinedir: Çalışanların, emekçilerin alın terini yerel ve küresel sermaye çevreleri çalıyor, sömürüyor. Siz de bunun taşeronluğunu yapıyorsunuz. İman ettiğiniz neoliberalizm böyle bir şey! Tezgâhın nasıl döndüğünün farkındayız! Bir an önce bu zulüm çarkını durdurun. Patronların değil halkın yanında yer alın! Bu zulüm çarkını döndürmeye devam ederseniz, halkınızı TÜİK gibi kendi kurumlarınızın belirlediği açlık sınırlarının altında yaşamaya mahkûm ederseniz bunun bedeli hem bu dünyada hem ahirette ağır olacaktır. Halk bu çarkın bu şekilde dönmesine izin vermez!

Arkadaşlar,

Kur’an-ı Kerimde Cenab-ı Allah, insanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde fesat çıktığını söylüyor. Bugün Türkiye ve dünya Şehid Seyyid Kutub’un da söylediği gibi cehennemî bir uçurumun kenarında bulunmaktadır. Adaleti yitiren insanlığın ve dünyanın durumu elbette bu olacaktır. Onun için bize düşen adil bir dünya inşa etmektir! Bu ideal için mücadele etmektir!

Bu vesileyle bir kez daha “hakça bölüşüm, adil paylaşım” çağrısında bulunuyoruz. Hükümet ve iş çevreleri yaptıklarından tövbe etsinler. Halkımızı yoksulluğa, çaresizliğe terk eden politikalardan vazgeçsinler. Asgari ücret gibi köleleştirmeler yerine kardeşçe ve adaletin gölgesinde var olacağımız bir dünya için çalışsınlar.

Şüphesiz ki Allah adaleti emreder, kötülükten sakındırır.

TOKAD & EĞİTİM İLKE-SEN

adına

Cemil Arslan,

EĞİTİM İLKE-SEN Genel Sekreteri