EylemlerimizManşet

Toplu Sözleşme Taleplerimiz

Eğitim İlke-Sen, kamu sendikaları ve hükümet arasında devam eden toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili yaptığı eylemde taleplerini açıkladı ve “En düşük kamu çalışanı maaşı, 3300 liralık yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.” dedi.

Eğitim İlke-Sen (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası) üyeleri Tokat Yer altı Çarşısı üstünde yaptığı eylemle, 2014-2015 toplu sözleşme dönemine ilişkin taleplerini kamuoyuyla paylaştı.

Kamu sendikaları ve hükümet arasında görüşmelerin devam ettiği belirtilen eylemde konuşan Eğitim İlke-Sen Genel Mali İşler, Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Yunus Akkoç, öncelikli olarak kamu sendikalarının grev hakkının tanınmasını istedi. Akkoç “Yüzdelik artışlarla sosyal adalet sağlanmaz. En düşük kamu çalışanı maaşı, 3300 liralık yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Eş ve çocuk yardımı insani seviyede gerçekleşmelidir.” derken, “4-C’li, taşeron, sözleşmeli gibi çalışanlar hemen kadrolara alınmalı; esnek ve güvencesiz çalışma tehdidi kaldırılmalıdır.” talebinde de bulundu.

Asgari ücret meselesinden, barış sürecine ve eğitim programlarından başörtüsü yasağına kadar birçok talebin yer aldığı listenin tam hali aşağıdadır.

EĞİTİM İLKE-SEN

2014 – 2015 YILLARI TOPLU SÖZLEŞME TALEPLERİ

1– Grevsiz toplu sözleşme olmaz. Kamu sendikalarının grev hakkı tanınmalıdır.

2– İşçi olsun, memur olsun emekçilerin aynı sendikalarda örgütlenmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

3– Yüzdelik artışlarla sosyal adalet sağlanmaz. En düşük kamu çalışanı maaşı, 3300 liralık yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Eş ve çocuk yardımı insani seviyede gerçekleşmelidir.

4– Eğitim iş kolunda örgütlü bir kamu sendikası olarak büyük bir sosyal yara ve ekonomik sömürünün açık göstergesi olan asgari ücretin “hakça bölüşüm-adil paylaşım” ilkesine uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Bunun için ilk adım olarak asgari ücret 1100 liralık açlık sınırının üzerine çıkarılmalı; bu miktar ülkede üretilen toplam zenginlikten aktarılacak paylarla hızlı bir şekilde yoksulluk sınırına doğru yükseltilmelidir. Yoksul ailelerimizin çocukları olan öğrencilerimizin haklarını savunmak temel vazifemizdir.

5– Sendikaların üye aidatları üyelerin kendileri tarafından ödenmelidir. Sendikalar halk kesesinden değil kendi öz güçleriyle örgütlenmelidir. Bu vesileyle, açık bir ayrımcılık ve yağmacılık olarak siyasi partilere yapılan hazine yardımlarının kesilmesini istiyoruz. Bu yardımlar sosyal politikalara aktarılmalıdır. Üye aidatlarına kendi sendikaları lehine yüzde elli zam talep eden zihniyeti de yine bu vesile ile kınadığımızı belirtmek isteriz.  

6– Sendika kurmak üzerindeki yasaklar kaldırılmalıdır. Emniyet iş kolunda sendikalaştıkları için işten atılanlar görevlerine iade edilmelidir.

7– Kamuda performansa dayalı çalışma koşullarının dayatılmasına son verilmelidir. Piyasa mantığına uygun yönetici atama usullerinden vazgeçilmeli, sağlık ve eğitim alanlarında yaşanan piyasalaşma politikaları terk edilmeli; kamu hizmetleri rant alanları olarak görülmemelidir.

8– 4-C’li, taşeron, sözleşmeli gibi çalışanlar hemen kadrolara alınmalı; esnek ve güvencesiz çalışma tehdidi kaldırılmalıdır.

9– İlk ve orta öğretim kurumlarında öğrenci ve memurlar için başta başörtüsü olmak üzere kılık kıyafet özgürlüğünü yasaklayan yönetmelikler derhal kaldırılmalıdır.

10– Üniversiteler, bilim üreten özgür kurumlar olmalı, üzerlerindeki siyasal vesayet kaldırılmalı; piyasacı anlayışlarla dizayn edilme çabaları terk edilmelidir. En alt basamaktan başlayarak akademik personelin iş güvencesi önündeki engeller kaldırılmalıdır.

11– Müfredat ve ders kitaplarındaki ideolojik dayatmalar, halklar arasına kin ve düşmanlık sokan ifadeler kaldırılmalı; kapitalist anlayışa evrilen eğitim politikaları terk edilmelidir.

12– Çözüm süreci içinde bulunulan Kürt meselesinde adil bir barışın gerekleri vardır. Oyalama siyaseti terk edilmeli; ana dilde eğitim gibi temel haklar derhal tanınmalıdır.

13– NATO’cu, Amerikancı politikalardan vazgeçilmelidir. Kamu emekçileri olarak içerde ve dışarıda emperyalistlerle birlikte yürütülen işbirlikçi siyasetlerin her zaman karşısında duracağımızı bu vesile ile bildirmek isteriz. Emperyalist bloktan ayrışmadıkça herhangi bir alanda adalet gerçekleşemez.

Sendika adına

Yunus AKKOÇ

Genel Mali İşler, Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri